MİLLİ KİMLİK İNŞAASINDA HALK MÜZİĞİ
Özgür Balkılıç, Tarih Vakfı Yurt Yayınları`ndan çıkan Temiz Ve Soylu Türküler Söyleyelim`in alt başlığında Türkiye`de Milli Kimlik İnşasında Halk Müziği adlı kitabıyla oldukça verimli bir çalışmaya imza atmış.
Müziğin bu
ve benzeri konularında çeşitli araştırma ve incelemelerin olduğunu biliyoruz.
Ancak ‘Milli Kimlik İnşası’ dendiğinde 1923`den günümüze değin
“milli kültür” yaratma ya da oluşturma adı altında bir çabanın
ısrarla devam ettiğini söylersek yanılmış olmayız. Ancak yazar Erken
Cumhuriyet Dönemi tanımıyla 1923-1952 yıllarını ele alıp inceliyor.
Herhangi
bilimsel bir alanda kendimize sorun olarak belirlediğimiz özgün bir konu,
bize yerli yerinde sorular sormayı ve cevap bulabilme zorunluluğunu
beraberinde getiriyor.Bu bağlamda gerekçemiz ne olmalı ki, geleneksel
kültür yeni bir form içine sokulmaya çalışılsın. Ya da başka bir forma giren
geleneksel kültür, halk müziği geleneğine nasıl bir etkide bulunabilir?
‘’Kültür,
Erken Cumhuriyet Dönemi ulus inşasının en önemli ayaklarından biridir. Devlet,
vatandaşlarının ulusal ve aynı zamanda modern bir vizyonla donanması ve buna
uygun davranması, bunun için de modern olduğu kadar ulusal bir kültürle
doktrine edilmeleri gerektiği düşünülür. Sporda, edebiyatta, tiyatroda,
müzikte, dansta vs. Batı`yı hedef alan ama bu hedefe de ‘ulusal kökenlere sahip
çıkarak…’
- ve 20.yüzyılda ulus devlet inşası sürecinde ‘ulusal köken’lere sahip çıkma adı altında yürütülen kültürel müdahaleler sadece Türkiye`ye özgü olmayıp, Almanya, Rusya, Macaristan, Bulgaristan, Lübnan vb. ülkeler, birçok kültürel müdahaleri yaşamıştır. Yazar bu konuya ilişkin örnekler vererek konuyu anlaşılır kılmaktadır.
Özgür
Balkılıç kitabının birinci bölümünde Milliyetçilik ve Halkçılık söylemini
açıklayarak konuyu derinleştirmeye başlıyor. Milli kimlik inşası dendiği zaman
bu çalışmanın anahtar kelimleri Milliyetçilik ve Halkçılık olarak yer alır. Bu
bağlamıyla Ziya Gökalp, Türk Tarih Tezi gibi bilinen kaynaklar da irdeleniyor
yerli yerince. Halkçılık ilkesiyle de halk şarkıları bir taraftan Türk`ün
gerçek müziği olarak kutsanırken, diğer taraftan da derlemelerde ‘Türk`ün
yüksek seciyesi`ne uymadığı düşünülen örneklerin dışarıda bırakıldığı da
bilinmektedir. Kitapta adı geçen Sherlock Holmes`in de şu değerlendirmesi
oldukça yerindedir:’ İnsanlar teoriyi olgulara uydurmaya çalışacakları
yerde, gerçekliği teori uğruna çarpıtmaya başlarlar’. Bu konuda diğer
bölümlerde de yer aldığı üzere derlemeler önemlidir ve dikkate değerdir.
Ulus
devletler, vatandaşlarıyla ilişkilerini çeşitli kurumlar sayesinde inşa
etmişlerdir. Bu anlamıyla Erken Cumhuriyet Dönemi`nde de Halkevleri önemli bir
köprü vazifesindeydi. Halklevlerinde dokuz şube faaliyet yürüttü, bunlardan
bazıları şöyledir: Dil, Tarih, Edebiyat, Temsil, Sanat, Sosyal Yardım, Müze ve
Sergi vb. başlıklarla milli terbiyeyi halka öğretmekti.
Kitabın
ilerleyen bölümlerinde Erken Cumhuriyet Dönemi`ne ait müzik politikaları
irdeleniyor. Öyle ki, sadece dönemin önde gelen müzisyenleri değil
meclisin gündeminde hatta bütçe görüşmelerinde de müzik vardır. M. Kemal`in
1934 yılında yaptığı bir konuşmadan sonra radyoda Türk Müziği yayını
yasaklanır. Daha sonra M. Kemal kendisinin yanlış anlaşıldığını söylese de bu
yasak tam iki yıl sürmüştür.’ Bu dönemde önde gelen müzik reformcuları
arasındaki çelişkileri ve tartışmaları gözardı etmeden, müzik reformunun üç
ayağı olduğu söylenebilir. Yok sayılacak olan Geleneksel Osmanlı müziği, kaynak
olarak Halk Müziği ve bu müzikile sentezlenecek olan Kalsik Batı Müziği ve
sonuçta ortaya çıkacak olan ulusal ve modern Türk Müziği’.
Milli
Musikinin İzinde ‘Temiz Ve Soylu’ Türküler bölümünde Halk Müziği bu konuda
çeşitli araştırma ve incelemeler yapmış kişilerin bilgi ve birikimlerinden
yararlanıyor. Yazar, Erken Cumhuriyet Dönemi`nde halk müziği geleneğinin
halkın gündelik yaşantısının ürünlerini değerlendirmek yerine, modern ulusun
yüksek sanatının kaynağı halk müziği olarak görüldüğünü hemen hemen her bölümde
yineliyor. Hatta bu dönemde halk müziği betimlenirken ’icat’ edildiğini ileri
sürülüyor.
Özgür
Balkılıç kitabının ilerleyen bölümlerinde Halkevleri`nin yanı sıra Radyo ve
Konservatuvar`ın öneminden de söz ediyor. Radyo, dönemi itibariyle tıpkı
dil, fabrika, yol ve siyaset gibi bir işleve sahiptir. Çünkü radyo, halkın tek
bir ses haline getirilmesinde önemli bir araç olduğu gibi halkın tebiyesinde de
çok önemlidir. Bu dönemde Muzaffer Sarısözen tarafından kurulan Yurttan
Sesler Korosu`nun amacının ise ‘ulusal duygu birliği yaratmak’ ve ‘memleket
sesleriyle kulaklarımızı doldurma’ isteğidir. Diğer bir adıyla Halk
ezgileri, milliyetçi ve halkçı söylem doğrultusunda toplum mühendisliğine
tabi tutulduğu gibi, ulusal bir dil de yaratmak istenmiştir. Derlemelerin
yapılışıyla ilgili olarak karmaşıklıktan, yöntemsizlikten ve bilimsel olmayıştan
da ayrıca söz edilir. Bu mühendislik çabası içersinde homojen ve temiz bir dil
yaratılması uğruna yerel lehçeler veya farklı diller de restore edilmiştir.
Hatta kimi derleme çalışmalarının raporlarında da örneklendirildiği gibi, ‘Dersim
bölgesindeki halkın tamamen Türk olduğu ve bu halkın temiz Türkçe’ kullandığı
iddia edilmiştir.
Yazar
Sonsöz`de Erken Cumhuriyet Dönemi`nin kültürel siyasetini, halk müziği
politikalarını anlamak, dahası Cumhuriyet`in toplum ile kurduğu
ilişkinin…temellerini incelemek sadece o momenti değil, bugüne devrettiği
mirası anlamak için de toplumsal tramvalarımızın temellerini kavramak için de
önemlidir, diyor.
Tarih
okumaları kaçamayacağımız tek gerçeğimiz ise, gerçeğe en yakın eserleri
okumak ve incelemek de bizlerin ödevi olmalıdır. Ayrıca böylesi bir konuda
bizlere kaynak oluşturduğu için Özgür Balkılıç önemli bir görevi yerine
getirmiş bulunuyor. İyi okumalar!
ÖZDEN ÇİÇEK
03.04.2016 /
Hannover
*Özgür
Balkılıç: 1980 Ankara’da doğdu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Siyaset
Bilimi ve Kamu Yönetimi öğrenimi gördü. Sonra yine aynı üniversitede Medya ve
Kültürel Çalışmalar Ana Bilim Dalı’nda yüksek lisans tezini Erken Cumhuriyet
Dönemi’nde müzik reformu üzerine yazdığı tez ile tamamladı. Doktorasını Kanada’da
bulunan Wilfrid Laurier University’de Türkiye’de işçi sınıfı oluşumu üzerine
yaptı. Halen Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü’nde, Prof. Dr. Ferdan
Ergut ile birlikte Türkiye’ye modern işletme düşüncesinin girişi üzerine
doktora sonrası araştırmalarını sürdürmektedir.
*Özgür
Balkılıç, Temiz Ve Soylu Türküler Söyleyelim, Türkiye`de Milli Kimlik İnşasında
Halk Müziği, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2015, İstanbul / İlk Baskı, Tan
Yayınları, 2009