ÖZGÜRLÜK ŞARKILARIYLA MİKİS THEODORAKİS
İnsan için
özgürlükten daha zorunlu ve değerli hiçbir şey yoktur. Yiyeceğin, düşüncelerin
ve huzurun olmasa bile dayanırsın. Özgürlüğün yoksa, o zaman sende yoksun
demektir...Çünkü özgürlük benim her an ve her durumda sorumlu olmam hakkıdır.
Özgürlük görevdir... Mikis Theodorakis`in Direnme Günlüğü(Payel Yayınevi/1974) adlı
eserinde yer alan önsözü ile özgürlüğü şiar edinmiş bir müzik ve siyaset insanından söz ediyoruz. İki
yaka halkın dostluğunu perçinleme konusunda ısrarcı tutumu ile de yakından
tanıdığımız müzik ve siyaset insanı Mikis Theodorakis, özgürlük ve barış
okyanusunda bir yağmur damlasıdır. Müzik eserlerinde siyasal tutumunu mutlak
surette yansıttığı gibi, özellikle
yerelden evrensele uzanan çeşitli türlerde yazdığı eserleri ile dünya müzik
atlasında tartışmasız bir yerde durmaktadır.
Mikis Theodorakis, 25 Temmuz 1925 yılında Yunanistan`ın
Sakız Adası`nda dünyaya geldi. Küçük yaşlarda eğitim almamasına rağmen şarkılar
bestelemeye başlamış, kurduğu bir koro ile birlikte konser verdiğinde oy yedi
yaşında bir gençtir. İtalya`nın Yunanistan`a savaş açmasıyla birlikte genç yaşlarda
direniş hareketlerine katılır. Yine Nazi Almanya`sının Yunanistan`ı işgal
ettiği dönemlerde işgale karşı aktif tavır alır. Bu süreçte tutuklanır ve ölüm
cezasına çarptırılır. Büyük bir tesadüf sonucu ölüm cezası sekteye uğrar ve
yaşama tutunmaya başlar. İkinci Emperyalist Paylaşım Savaşı sonrasında
Yunanistan`ın iç savaş koşullarında da tutuklanmalarla karşı karşıya kalan M.
Theodorakis, Fransa`ya sürgün olarak gider. Burada yarım kalan müzik eğitimine
devam eder. 1961 yılında tekrar ülkesine döndükten sonra milletvekili olarak
parlamentoda yer alır. Fakat 1967 yılında albaylar darbesi(1967 ile 1974 yılları arasında Yunanistan'da iktidarı ellerinde
bulunduran askeri hükümete verilen isimdir) ile tüm ülkede baskı rejimi
hakim olmasından dolayı M. Theorakis`in en başta müziklerinin yasaklanmasıyla
birlikte baskılarla karşı karşıya kalır. Tutukluluk ve sürgün yaşamını kaleme
aldığı Direnme Günlüğü bu dönemin
tanıklığı olarak değerlendirilir. Daha sonra albaylar cuntası hükümetten
düşünce tekrar 1974 yılında milletvekili seçilerek parlamentodaki görevine
devam eder. Yine bu süreçte askeri
rejimleri teşhir eden, özgürlüğü ifade eden eserleriyle dinleyicilerle daha
fazla buluşma imkanına sahip olur. Bu dönemde önemli ses sanatçısı Maria Farantouri`yle birlikte
konserlerde yer alacak ve daha sonrasında 1986 yılında kurulan Türk-Yunan Dostluk Derneği sayesinde,
iki ülkenin dostluğunun gelişmesi yönünde çaba gösterecektir. Zülfü Livaneli ile 1987 yılında Güneş Topla Benim İçin adlı çalışmada birlikte yer alır. Parlamentodaki siyasi kariyerindeki
son vekilliği ise 1988 yılına denk gelir, daha sonra Yunanistan
Devlet Senfoni Orkestrası ve Korosu`nun genel müzik direktörlüğünü
sürdürür.
Müzik tarihi açısından önemli eserlerinden söz etmek
gerekirse; Nikos Kazancakis`in
(1883-1957) romanında esinlenerek sinemaya taşınan Zorba filminin müziklerini bestelemiştir. Özellikle sirtaki(bir Yunan halk dansı) müziği, Zorba filmi sayesinde tanınırlığı daha bir
artmıştır. Yine 1969 yılında Costa Gavras(1933-) filmi olan Z`nin film müziklerini de bestelemiştir.
Mikis Theodorakis`in en önemli besteleri içerisinde 1965 yılında Jokowos Kambannelis`in yazdığı şiirlerden
oluşturduğu Mauthausen Üçlemesi adlı
önemli eseri yer alır. Mauthausen
Üçlemesi`nin en önemli yanı ise insanlık tarihinin unutamayacağı
katliamlardan olan Yahudi soykırımını ifade eden Holokost sürecine dair bir toplama kampını anlatmış olmasıdır.
Mikis Theodorakis`in doksan beşinci doğum günü nedeniyle Hannover`in
önemli kültür merkezlerinden biri olan Pavillon`da
Özgürlük İçin Bir Hayat (Ein Leben Für
Die Freiheit) adlı önemli bir etkinlik gerçekleştirildi. Etkinlik M.
Theodorakis`in kaleme aldığı yazısı,
video kaydı aracılığıyla okunarak başlanıldı.
Kendi okuduğu yazısında çelişkiler yasası olan güzellik ve çirkinlik, kötü ve
iyi gibi kavramları irdeleyerek yaşamın zıtlıklar
mücadelesi olduğundan söz etti. Toplumlar bu zıtlıklar içerisinde yaşarken,
özellikle kötülüklere karşı mücadele yürütmesi gerektiğini vurguladı.
Sonrasında tiyaro sanatçısı Rolf Becker`in
okuduğu şiirlerin yanı sıra sözlü yazılmış eserlerini seslendirmek üzere
piyanist Gerhard Folkerts`le birlikte
mezzosoprano Julia Schilinski
başarılı bir sunum gerçekleştirdiler. Etkinlikte Yannis Rittos`un şiirlerinin yanı sıra, Pablo Neruda`nın Canto
General(Evrensel Şarkı) adlı şiir
çalışmasından bölümler okundu.
Mikis Theodorakis, klasik üslupta yazdığı bale, opera, oratoryo müzik eserlerinin yanı sıra geleneksel ritim ve melodilere yer verdiği sayısız eser bestelediği gibi, bin civarında bestelediği şarkıdan söz edilir. Yine film müzikleri besteciliğinin yanı sıra, Türkçe`ye de çevirilmiş olan; Yapayalnız Kalacaksın Gecenin Ortasında ( Can Yayınları), Direnme Günlüğü(Payel Yayınevi), Sanatsal İnancım(Afa Yayınları) adlı kitapları mevcuttur.
Kendisi ile yapılan bir söyleşide hayatında keşkeleriniz
oldu mu sorusuna verdiği cevap ilginçtir. Sorunları
ve ikilemeleri koyan ben değilim, hayatın kendisidir. Eğer hayat önüme aynı
sorun ve ikilemleri koysaydı, aynı kararları alacaktım ve aynı çözümleri
seçecektim, der. Yine müzisyen olarak aradığı en önemli şeyin, armoni içinde yaşamak olduğunu
belirtirken, müzik o`nun için hiç bir
zaman kendi içinde bir son olmayıp, aksine içinde yaşadığı şey olduğunu bildiriyor. Dünya görüşüne
paralel olarak sanat felsefesinde de mümkün olanı yaratmaktan yanadır. Yine bir
sözünde sizin tanklarınız var, benim şarkılarım.
Ben sizden güçlüyüm, çünkü zaman
silahları eskitir, şarkıları ise güçlendirir, değerlendirmesi önemlidir. Sanat görüşünde insandan, hayattan ve
adil bir yaşamdan yana tutum sergilediği gibi, bu uğurda mücadele yürütmekten
geri durmamıştır.
Mikis Theodorakis, özgürlük ve barışa adanmış hayat
hikayesinin yanı sıra, sanatındaki içten ve sevecen tutumu nedeniyle de müzikseverler
için yeri hep özel kalacaktır. Yazıyı Pablo
Neruda`nın bir şiiriyle bitirmek gerekirse:
Ve doğacak tüm
buğdaylar için barış olsun!
Çayır çimen arayan bütün aşklar için,
Ve bütün yaşayanlar için;
Bütün sular, bütün topraklar için
Barış olsun!
Çayır çimen arayan bütün aşklar için,
Ve bütün yaşayanlar için;
Bütün sular, bütün topraklar için
Barış olsun!
Özden Çiçek
01.03.2020/ Hannover